Sıyrık 10.Sayı

Toprak.
Sadık yâr. Teslimiyet. Toz zerresi. 
Kenz olana şamil,
Anâsır-ı erbaanın bir parçası olan, bu parçada izler barındıran..
Yazının mürekkebini kurutan, gönül aynasına saykal olan toprak..
Eza ile sulandırılmış, kırkıncı gün dilguşa yağmuruyla hemhâl olan toprak.
Septizm ve tanrısallık arasında rol oynamaya çalışıp, boş uğraşlarla vakit kaybeden ve şad olmayı bekleyen
insanoğlu için nedir toprak?
Ya da özünden koparılıp ruhları ele geçirilip sürüleştirilen insan için bir kıymeti var mıdır?
Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür ama toprak olan, heyulasını hiç mi hatırlamaz?
Nerenin yerlisi olduğunu tahayyül edememiş insan…
“Toprak sanki kendi benliğimizdir. Ondan uzaklaşan insan kendi benliğini de kaybediyor. Toprağa
yaklaştıkça, gerçek ve ölümsüz varlığımıza kavuştuğumuzu hissediyoruz, şüphe ile ölüm azabından
kurtuluyoruz.” ifadeleri ile beton binalar ve yapay karakterler arasında sıkışıp kalan kimliğini unutmuş
insana bir hatırlatıcı oluyor kıymetli mütefekkir Nurettin Topçu. 
Yağmur yağdıktan sonra hayran kaldığı koku toprak kokusur insanın.. Hemhal olunca mutlu olduğu varlık da
topraktır.
Peki, var mı aramızda toz zerresi olmaya talip olan? 
Her gün toprak olan binlerce Gazzeli çocuk kadar var mı aranızda cesur olan!
 “Tarîk-i üns dut kim her avuç toprak bir âdemdür” der Fuzuli.
Bizim ise en güzel topraklar ile olan ünsiyetimiz hiç kesilmedi ve günden güne katlanarak sevgisi
kalplerimizde neşvünema bulmaktadır. Gözlerimize her gün Filistin topraklarından yapılmış kühlü çekip her
dem hissiyatımızı canlı tutmaktayız. Evet, gözyaşlarımız dinmiyor ama toprağa ekilen tohumu her gün
gözyaşlarımızla sulamak bizim yegâne vazifemizdir. Gözünü toprak doyurmayan yaratıklar, masumların
gözüne toprak doldurmaktan vazgeçmiyor. Onların bedenleri toprak diyarına yerleşse de biliyoruz ki ruhları
göklerin zirvesine ulaştı. Bizim ahvalimiz ise tam tersi vaziyette... Anne karnında, küçücük yaşta yahut
hayatının en güzel yaşlarında hiçbir suçu yok iken toprak olan kardeşlerimiz için hâlâ kuru laf ve slogan
üretmekten, birkaç miting ve yürüyüş düzenleyip sahte ağlama saatleri yapmaktan öteye geçemedik,
geçemiyoruz ve bu zihniyetle de geçemeyeceğiz.
Halbuki “yaşamak, berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmak” değil miydi? Hâlâ yaşadığımızı
zannediyorsak büyük bir yanılgı içindeyiz. Üzerimize serpilen ölü toprağının farkına hâlâ varamıyorsak insan
olma vasfımızı yeniden gözden geçirelim. Maddi unsurları büyütmeye çalışırken ruhunu küçültenlerden
olmayalım. Bizler filiz vermeyen tohumdan ümit kesenlerden değiliz, ümidini her gün büyütenlerdeniz.
Karanlık kalemlerin yazdıkları karanlık olduğu gibi karanlık varlıkların yaptıkları da karanlıktır. Bizler ise ziya
olmaya talip olduk. Bu yüzden her zaman iyinin tarafında, iyilik için yazmaya, sese dönüşememiş kelimeleri
olanca gücümüzle haykırmaya devam edeceğiz. Diken tabiatlı olabiliriz ama toprak huylu olmaktan
vazgeçmeyeceğiz. Yaralarımıza toprak basıp, arzda yürümeye devam edeceğiz. 
Bizler, aşk yolunun toprağıyız!

Gizem SÖNMEZ
Editör
Kıymetli kalemlerimiz ; Meral Yılmaz, Sema Dartar, Üveys İbrahim Öner, Ömer Faruk Burak, Tuba Nihan
Can, Hasan Parlak, Hanbeli Erçin, Gülşeyma Turan, Atıf Tülüce, Fevzi Yetik, Sümeyye Baştürk Tatlı, Kaşif
Keyik, Fatıma Hafızoğlu, Kadriye Hafif, Elif Özdemir, Gamze Atamulu Çon, Abdülhadi Murabıt, Halil Öz,
Kübra Acarer, Özlem Sönmez, Gökdeniz Demir, Neclanur Tunçel, Hasan Alperen Tuncer, Hasan Sarı,
Abdullah Yiğit Aktaş, Hakan Çevik, Büşra Bulut eserleri ile dergimizin 10. sayısına omuz verdiler.
Hepsine ayrı ayrı teşekkürlerimizi arz ediyoruz.
Helezonik Deliler olarak, değerli okuyucumuza iyi okumalar diliyoruz.

Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Sıyrık 10.Sayı Sıyrık 10.Sayı SIYRIK100324 Sıyrık 10.Sayı

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.