Sebilürreşad Dergi 1103.Sayı Ağustos 2024

Her ay düzenli olarak yayınlanan derginin Temmuz Sayısında yer alan editör yazısında, "Avrupa’da yaşayan Türklerin karşılaştıkları algıları ve bu algıların tarihsel, sosyolojik ve kültürel boyutlarını derinlemesine inceleyen kapsamlı bir dosya ile karşınızdayız. Avrupa’da Türk olmak, yüzyıllardır süregelen bir konu ve pek çok farklı perspektifi bünyesinde barındırıyor. " dedi. 



Prof. Dr. Ebubekir Veylan'ın Editörlüğünde yayınlanan Dergi'nin önsözünde; "Tarih boyunca Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüz modern Türkiye’sine kadar değişen süreçler, Avrupa’daki Türk algısının şekillenmesinde önemli rol oynadı. Göç dalgalarının başladığı 1960’lı yıllardan itibaren, Türk işçileri Avrupa’nın pek çok ülkesinde kendilerine yeni bir hayat kurdular. Bu süreçte, Türklerin entegrasyonu, günlük hayatta karşılaştıkları önyargılar ve stereotipler, medya ve popüler kültürdeki temsilleri gibi pek çok konuyu ele aldık. Ayrıca, Türklerin Avrupa’ya sağladıkları ekonomik ve sosyal katkıları da göz ardı etmedik.

Bu özel dosyada, Avrupa’da yaşayan Türklerin kişisel deneyimlerinden yola çıkarak hazırlanan makalelerde, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde yaşanan zorlukları ve güzellikleri bulacaksınız. Yazarlarımızın gözlemleri ve yaşadıkları deneyimler, Avrupa’daki Türk algısının ne kadar karmaşık ve çok boyutlu olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Yazarımız İrfan KURTŞAHİN, “Avrupa’nın Türk Algısı” başlıklı yazısındaki tespitleri şöyledir;

Almanya'da doğup büyümüş bir kişi olarak burada üçüncü nesil olmanın hem avantajlarını hem de dezavantajlarını hissedebiliyorum.  Öncelikle bazı noktalara değinmek istiyorum. 

Avrupalıların bizlere bakış açısını üç gruba ayırabiliriz: 

- entegre olmuşlara saygı 

- asimile olmuşlara sevgi 

- Türkleri kabullenmeme (ırkçılık)

Almanlar ve Avrupalıların çoğu kez, İslam/Müslüman yerine Türk kelimesini kullanması dikkat çekicidir. 

“Batının Türk İmgesi Neden Korku Üzerine Kuruludur?” başlıklı yazısında Doç. Dr. Tekin AVANER, “Maksat ve niyetimiz Avrupa’daki Türk algısı üzerine bir miktar düşünmek. Çünkü onlar Türkleri dünyaya kötü gösterdiler.” Diğer toplumların algı ve bakış açılarını ortaya koymaktadır.

“Milliyetçilik felsefi olarak aynı ilkelerden hareket eder; ancak birbirlerinden nefret ederler. Bu yüzden milliyetçilik, kuşatıcı evrensel bir felsefe, hukuk ve adalet anlayışı üretemez. Bir milliyetçinin ötekisi, diğer milliyetçiliklerdir. Aliya İzzetbegoviç'in milliyetçilik analizi yeterince uyarıcı ve bilgi vericidir: "Bilgisiz kimselerin zihinlerinde kargaşa yaratmak için başvurulacak ilk ve en etkili yol, milli olanla milliyetçi olan arasındaki farkı gözden kaçırmaktır.” … Aşırı milliyetçiliğin özünde Tanrı'ya inanç yoktur. Dünyanın bütün büyük dinleri şu basit hakikati öğretmeye çalışır (ve bütün hakikatler basittir): Sana yapılmasını istemediğin şeyi sen de başkasına yapma. Ya da öyle hareket et ki, davranışların herkes için geçerli olsun; ne sana göre değişsin ne de başkalarına göre" (Aliya İzzetbegoviç, Dnevni Avaz, 8 Nisan 1999).”  yazısıyla Yusuf YILMAZ bu bağlamda milliyetçilik kavramına değinerek, milliyetçi olan ile milli olan arasındaki nüansı ortaya koymuştur.

Yine Prof. Dr. Süleyman DOĞAN “Avrupa’da Gurbetçiler ve AB Hülyası” başlıklı yazısında; “Bugün Avrupa dört nesil işçi, memur, iş adamı ve her seviyede çalışan gurbetçi soydaşlarımızın maalesef Avrupa’da “yabancı”, Türkiye’de ise “Almancı” olarak tabir edildiğini ve iki tarafa da yar olamadığını, iki arada bir dere kaldıkları tespiti sunan yazısı ile katkı sunmuşlardır. Daha fazla yazı ve şiiri içeren bu sayımız ile yine karşınıza dolu dolu bir gündemle gelmenin ve daha da önemlisi bu yıl Ağustos sayımızla birlikte 116. yaşımıza girdiğimizin haberini paylaşma mutluluğunu yaşıyoruz.

Bu dosya ile amacımız, okurlarımıza Avrupa’da Türk olmanın ne anlama geldiğini daha iyi anlatmak ve bu süreçte karşılaşılan sorunları, başarı hikayelerini ve geleceğe dair umutları paylaşmak. Umarız ki bu çalışma, hem Türk toplumu hem de Avrupa’da yaşayan diğer göçmen topluluklar için bir farkındalık ve anlayış kapısı aralar." dedi.


Sebilürreşad Dergisi bu önemli sayısında şu isimlerin yazı ve makalelerine yer verdi;

MEHMET ATİLLA MARAŞ
EKMEL ALİ OKUR
YUSUF YAVUZ YILMAZ
FATİH BAYHAN  

EBUBEKİR CEYLAN  

SÜLEYMAN DOĞAN 

ÖMER EKİNCİ MİCİNGİRT 

SERVET HOCAOĞULLARI 

SÜMEYRA AKTAŞ  

DERYA GÜLLE  

SELÇUK UĞUREL 

MUSTAFA URHAN  

ERCAN HARMANCI  

TEKİN AVANER  

HALİL GÖKKAYA  

EYYÜP AZLAL  

FERHAT ÖZCAN
AYŞE ÖKSÜZ
MUSTAFA TOPATAN
MURAT SERİM
İRFAN KURTŞAHİN
YASİN TAŞKIN
ROZA KURBAN
KÜBRA GÜNTAY ERTÜRK
RAMAZAN ÖZDEMİR
HÜLYA KOÇ
HAVVA ERDAL ÖZTÜRK

Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Sebilürreşad Dergi 1103.Sayı Ağustos 2024 Sebilürreşad Dergi 1103.Sayı Ağustos 2024 SEBILURRESAD0824 Sebilürreşad Dergi 1103.Sayı Ağustos 2024

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.