Nihayet Şubat 2024
Nihayet Şubat 2024
Dün, Bugün, Yarın:
BOYKOT
Gazze soykırımı gündemimize boykotu güçlü bir şekilde yeniden soktu. On yıllardır, şöyle ya da böyle İsrail’le ilişkisi olan markaların boykotu kişisel planda sürmekteyken bu kez boykot, ninelerin ya da küçük çocukların bile gündemine girdi. Marketlerde yanındaki rastgele birine, almak istediği ürünün boykotlu olup olmadığını soran birilerine siz de rastlamışsınızdır. Uzun listeler yapıldı, bu listeler teyit edilmeye çalışıldı, yaratıcıfikirlerle bu fikirler yaygınlaştırıldı. Sonuçta bazı markalar diz çökmedilerse de sendelediler. Ama bir yandan da boykotun sulandırılması, daha hafif tabirle itibarsızlaştırılması da söz konusu. Bir kavramı, bir pratiği ve dolayısıyla bir boykotu gerçek sınırlarını aşacak kadar genişletince, içine herşeyin girebildiği ve böylece aslında hakiki bir içinin kalmadığı gerçeğini hatırladık. Boykot önemli bir silah ama sabır ve azim istiyor. Alışkanlıkları değiştirmek, bağımlılıkları gözden geçirmeyi talep ediyor. Bir de boykotun gerekçesini hatırda tutmak da önemli. Aksi takdirde, boykotun anlamsızlaştığı bir boykot yorgunluğu evresine girilebiliyor. Nihayet bu sayısında sayımızda, geçmişten günümüze boykotu ele aldı.
Dosya, Mehmet Ali Akyurt’un “Tüketimde Yabancılaşmaya Karşı Bir Boykot Çağrısı” başlıklı yazısıyla açılıyor. Akyurt yazısında boykotun sosyolojik temelini ve sonuçlarını ele alıyor. Ardından Feyza Betül Aydın’ın çevirisiyle okuduğumuz, BDS’nin kurucularından Omar Barghouti’yle yapılmış bir söyleşi geliyor. Barghouti, Güney Afrika’nın apartheid yönetimden kurtuluşuyla ortaya çıkan hareketi ve boykotun neler başarabileceğini anlatıyor. Merve Akbaş’la görüşen BDS Türkiye gönüllüsü ve akademisyen Selim Sezer ise boykot yorgunluğunu aşmanın yollarını aktarıyor. Beyza Karakaya boykotun tarihsel sürecini irdelerken, Y. Doğan Çetinkaya unutulan 1908 Osmanlı Boykotu’nu ve sonuçlarını Merve Akbaş’a anlatıyor. Elif Nuroğlu boykotun ekonomik karşılığını ela alıyor. Zeynep Özel de ambargo ve boykot arasında kalan İran’ı masaya yatırıyor.
Nihayet’in Kayıtlar, Hayat Memat ve Kültür Atlası sayfalarında da okuru birbirinden önemli yazılar bekliyor.
Cihan Aktaş, şehir hayatında dostlarımızla bir araya gelme zorluğunu ele alıyor.
“Evrak-ı Perişan Arasında” serisine devam eden Necati Tonga ise Pınar Kür’ün unutulmuş bir şiirini paylaşıyor.
Yasin Taçar “Bursa’da Gazzeli Bir Evliya” başlıklı yazısında Ahmed Gazzî Efendi’yi anlatıyor.
Tahsin Yıldırım Namık Kemal’in oğlu Ali Ekrem Bolayır’ın hayatını ele almaya devam ediyor.
F. Serra Özel ise Ida Pfeiffer’i Şahzâde Şenay Ataç ile konuşuyor.
Kevser Çelikel de “Bombalar Altında Kurulan Sofralar” yazısıyla Gazze’de yaşanan insanlık dramını anlatıyor.