Nihayet Mayıs 2024

Nihayet Mayıs 2024

Küresel Köyde
AKRABALIK

Dünyanın küresel bir köy hâline geldiğinden bahsederken bu köyün gerçek anlamda bir köyde yaşandığı şekliyle akrabalık bağlarını tartışmalı hâle getirdiğini, hatta giderek geçersizleştirdiğini görürüz. Bir köy, hatta küçük şehirler bile, akrabalığın en yetkin, en doyurucu biçimde yaşandığı yerlerdir. Akrabalar birbirleriyle dayanışırlar, birbirlerinin kuyusunu kazarlar, küserler, barışırlar, ortaklık yaparlar, işleri bozarlar. Nihayetinde ortaya, her türden yakınlıkların doğurduğu bütün nimetler ve bütün kazalar çıkar. Ama küresel köyde, yakınlıklar zaten gevşemiş, başka bazı ve bir kısmı sanal olan yakınlıklar doğmuştur. Kan bağının sağladığı yakınlıkları tali hâle getirebilen bu yakınlıklar, aileyi olduğu kadar akrabalığı da daha genişinden kabile ve aşireti de ve nihayet milleti de tartışmalı hâle sokar. Bugün küresel de olsa bir köyümüz var ama köydeki akrabalığımız yok. Nihayet bu sayısında, değişen akrabalık ilişkilerini masaya yatırıyor.

Dosya, Mehmet Ali Akyurt’un “Anne-Baba, Komşu ve Akraba:
Seçmediğimizi Seçmek” başlıklı yazısıyla açılıyor. Akyurt yazısında akrabalık ilşkilerinin bugün bizim için ne anlam ifade ettiğini anlatıyor. Ardından Aleyna Ayan’ın Ayten Şatıroğlu’yla yaptığı söyleşiyi okuyoruz. Şatıroğlu, akrabalığı “çıkar ilişkilerinin dayanışması” olarak tanımlıyor.  Ahmet Murat, dinî ve kültürel miras içinde akrabalığın önemine işaret ediyor. Ömer Yalçınova,  meseleyi “Kan Bağının Yetersizliği” başlığı altında irdeliyor. Merve Akbaş şehir hayatının mecbur hâle getirdiği “çekirdek aile yalnızlığı”ndan dem vururken, Aleyna Ayan da göçmenlerin akrabalık ilişkilerine ışık tutmaya çalışıyor. Kübra Kuruali ise Zanzibar’daki akrabalık algısı üzerine bir yazı kaleme alıyor.

Nihayet’in Kayıtlar, Hayat Memat ve Kültür Atlası sayfalarında da okuru birbirinden önemli yazılar bekliyor.

Cihan Aktaş, “Her Şey Geçmişte Daha Güzel Değildi” başlıklı yazısıyla, otizm farkındalığı noktasında dün ve bugünkü durumu ele alıyor.

Mehmet Emin Balcı, “Yetişkinler Hain Kurttan Neden Korkar?” başlıklı yazısına devam ediyor.

Elvide Demirkol, 2003 yılında Filistin’i ziyaret eden John Berger’in hatıralarını aktardığı yazının çevirisini okura sunuyor.

Ömer Torlak, nefeslenmek, soluklanmak, sakinlemek kavramlarının hayatımızdaki yerini sorguluyor.

Yasin Taçar, “Ailenin İfsadı Projesinde Başrol Kimin?” başlığını altında modern zamanda ailenin dönüşümü meselesine değiniyor.

“Evrak-ı Perişan Arasında” serisine devam eden Necati Tonga ise Asaf Hâlet Çelebi’nin unutulmuş mülakatlarını paylaşıyor.

Tahsin Yıldırım,  Muallim Naci’nin ölümü üzerine ruh sağlığı bozulan Ahmet Mithat Efendi’yi ve anılarını hatırlatıyor.

Sezer Şimşek Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş döneminde önemli bir isim olan Ebül’ulâ Mardin’in, Yekta Şirin de Türk sinemasının önemli imzası Metin Erksan’ın portresini aktarıyor.

Halil Solak da edebiyat tarihimizi etkileyen arşiv kayıtlarının önemine İsmail Ersunal’ın yeni kitabı Edebiyat Tarihi Yazıları üzerinden değiniyor