Şair ve yazar İbrahim Tenekeci yönetiminde okurla buluşan Muhit dergi, yürüyüşüne devam ediyor. Ocak sayısında Özgür Suriye dosyasıyla çıkan dergi, Şubat sayısında üç kıymetli ismi kapağına taşıyor.
Daima Şiir
Usta çizer Hasan Aycın’ın bir çizgisiyle açılan dergi, her kuşaktan pek çok kıymetli ismin şiirlerine yer veriyor. İbrahim Tenekeci’nin “Dünyadan Dönerken” isimli şiirini Mehmet Tepe’nin “Tanışmak Güzeldir Rastlarsan Kendine”, Fatih Muhammet Atasever’in “MR”, Süleyman Unutmaz’ın “Şiirlerimde Merhamet” isimli şiiri takip ediyor. Dilara Ayşe Akdeniz, Nurullah Genç, Yunus Karadağ, Özcan Ünlü, Harun Yakarer, Mehmet Narlı, Mehmet Aycı, Rıdvan Kadir Yeşil, Suavi Kemal Yazgıç, Tayfun Doğan, Ömer Yalçınova, Cengizhan Konuş, Mehmet Fatih Öz, Mustafa Uçurum, Muhsin Macit, Nurettin Durman, Sabiha İclâl Tiryaki, Hasan Nalçacı ve Aziz Kağan Güneş bu sayının diğer şairleri.
“Bir Günün Beyliği” isimli şiiriyle İlker Nuri Öztürk, bu sayının arka kapağını süslüyor: “Mezatlarda öğlen, sabahtan bitpazarında / cildi yorgun kitaplar ve insanlar / tavşansız niyet sandıklarında taşıdılar / eski eserler, mezar taşları, yüreğin gevşeyip kasılması.”
Söyleşi
Muhit, Şubat sayısında iki söyleşiye birden yer veriyor. Mehmet Akif Bıyıklı sordu, Prof. Dr. Erol Göka cevapladı: “Yazarlığım, mesleğim ile kendi yaşantılarım, entelektüel uğraşlarım arasında gidip gelmelerden ibarettir.”
Yunus Karadağ’ın sorularını ise son kitabı Hikmet Dağı Muhit Kitap’tan çıkan Dursun Çiçek cevaplıyor: “Dağ, insana tövbeyi ve fıtratı çağrıştırır.”
Öykü, Deneme
Şubat sayısını Abdullah Harmancı “Dekanın Mesajı”, Handan Acar Yıldız “Tuza Kanmak” ve Yunus Meşe “Bizi Boğan Sular” isimli öyküleriyle, Ali Emre yakın zamanda okuyucuyla buluşacak olan romanından bir bölümle, Mustafa Çiftci ve Recep Demir birer anıyla zenginleştiriyor.
Mehmet Toprak “Gazze Direnişi İnsanlık İçin Bir Milattır” başlıklı yazısında 7 Ekim Aksa Tufanı’yla başlayan direnişin yeni bir dünyanın mümkün olacağını gösteren bir olay olduğunu söylerken Süleyman Ceran “Tzeva Adom” başlıklı yazısında Yahudi yerleşimlerinin etrafında kurulan erken uyarı radar sistemini tanımlıyor. Halil İbrahim İzgi “Bütün Hikâyelerin Birbirine Bağlandığıdır” başlıklı yazısında “Habil ve Kabil’den bu yana yaşanmış tüm hikâyeler, kocaman büyük bir defterde yazılıyor” diyor. Kemal Sayar “Benim Kütüphanelerim” başlıklı yazısında kitap sevgisinin onardığı duygulara odaklanırken Mehmet Dinç “Değer: Görmek, Bilmek, Sevmek” başlıklı yazısında değer mefhumu üzerinden insan ilişkilerini mercek altına alıyor. İbrahim Tenekeci, “Gönlümdeki Yeri Yüksek ve Derin Olan” başlığıyla mektup dizisine bir yenisini eklerken Müslim Coşkun “Kalabalık Bir Yalnızlık” başlıklı yazısında modern insanın yaşadığı bunalımla ilgili değerlendirmelerde bulunuyor. Gökhan Ergür “Başa Dönemeyenlere” başlıklı yazısında yaralanmış olanların pes etmemesini reçete ederken Said Yavuz “Hâller Lügati” başlıklı yazısında “Göğsün daraldığında o şen kanat vuruşlarıyla inşirah kuşlarını bekle” diyor. Eyyüp Akyüz “Yaşamdan Uzun Süren Şeyler”i yazarken Mustafa Başpınar “Uçan Kuştan Esen Yelden” başlıklı yazısında türkülerin duygularımıza tercüme oluşundaki maharetini gösteriyor. Muhammet Enes Kala “Arafta Erdemi Tercüme Etmek” başlıklı yazısında neyi hatırlayıp neyi unutmamız gerektiğinin güçlü bir şahsiyet göstergesi olduğunu ifade ederken Selim Cerrah “Ölçeği Büyütmek” başlıklı yazısında toplumların adaletten ve ahlâktan ayrılmaması gerektiğini vurguluyor. Ahmet Edip Başaran, Hasan Mert Kaya, Hacer Yeğin Güneş, Muhammed Akif Müftüoğlu deneme yazılarıyla düşünmeye ve düşündürmeye davet ediyor. Kitap tanıtım ve inceleme yazılarıyla Mustafa Özçelik, Yağız Gönüler, Yusuf Mahir ve Soner Aydın Şubat sayısına omuz veren diğer isimler.