Cins Dergi 115.Sayı Nisan 2025
Cins Dergi 115.Sayı Nisan 2025
Yaşamak zor. Ve insan onu daha da zorlaştırıyor. Anlamı ortadan kaldıran korkunç bir gürültü her yerde. Söylediği sözün dinlenmediğinden emin olarak ve aslında bundan memnun da kalarak ve aslında bunu arzu da etmeyerek birbirleriyle konuşmaya çalışanların varlığı bu gürültü. Saf nefretten ve sade öfkeden besleniyor.
Ciğerlerine hava değil, öfke çekiyor. Dilinden anlam değil nefret dökülüyor. Bir tip bu. Kötü ezberini çatal dilinden dökmek için uygun an kovalıyor. Bağlamın hiçbir anlamı, anlamın hiçbir önemi yok. Hakkın hatırını gözetmeden konuşuyor. Ağzında kitaplardan çalınmış en soylu kelimeleri, hiçbirinin anlamını bilmeden çiğneyip duruyor. İnandığı şeyin yanında olmak için değil; inanmadığı şeye düşmanlık etmek için var. Bütün hikâyesi bu.
Tam da bu yüzden, tüm iddiasının aksine sevmeyi bilmiyor ve bilmeyecek de. Bir şeyin yanında olmanın, bir şeyin üzerine titremenin, bir şeyi kendisine tercih etmenin ve karşılıksız sevmenin anlamını bilmiyor çünkü. Ezberini biliyor sade. Kendisinden daha fazla önemsediği hiçbir şey olmaksızın bir hayat yaşıyor.
Ağzını ikna etmek için değil, tedhiş için açıyor. Çünkü bir teklifi yok. Sadece bir tehdit. Sırası gelene kadar kendisine birebir benzemeyen her şeyi tehdit olarak gören ve tam da bu sebeple tehdit eden bir dürtü bu. Akıl değil çünkü. Dinlenmediğinden emin olduğu konuşmasını biraz uzatınca anlıyoruz dilindeki ile kalbindekinin aynı olmadığını. Ve kalbinin yerinde kötü ezberden yapılmış kapkara bir katranın akışkan varlığını. Çatal dilinden dökülen tehdit, korkaklığını ele veriyor aslında. Kendisine benzemeyen her şeye yönelik düşmanlığını ortaya çıkarıyor.
Meydanları dolduran çocuklar için değil bu sözler. Nihayetinde ‘yirmi yaşın güzel gösteremeyeceği çirkinlik yoktur’ diyerek unutabiliriz söylenenleri. Ama ahmaklıklarını öfkeyle saklayıp, alçaklıklarının üzerine ideolojik hırka geçiren bizim Mekke’nin müşrikleri için söylüyoruz. Jetonla çalışan ve ait olmadıkları bir sınıfın kavgasını veriyormuş gibi gözükerek daha fazla jeton kaybetmenin önüne geçmeye çalışan katranlı müşrikler için.
Tam olarak Mekkeli müşriklere bu sebeple benziyorlar; başka din ve inançlarla sorunları yok. Sadece İslam’a kesif bir düşmanlık besliyorlar. Çünkü önce burada, sonra tüm küre ölçeğinde tezgâhlarını bozacak yegâne teklif odur. Meydandaki çocuklar için değil ama başına ‘siyasal’ ibaresi koyunca, konunun üzerini örttüğünü sanan ahmaklar için bir kez daha söylemek zorundayız:
“Türkiye’nin istiklâli aleyhine işlenen her cürüm İslamiyet aleyhine işlenmiş sayılır.”