Cins Dergi 113.Sayı Şubat 2025
Cins Dergi 113.Sayı Şubat 2025
Günün güzel haberi bu: Ramazan geliyor.
Ay, bir kez daha dönünce etrafımızda Ramazan’ın kapıları açılacak. Orada başlayan şey, Tuna’yı izlemekten bile güzel olacak. Sevinmeliyiz.
“Ramazan’ın gelişine sevinene cehennem haram kılınır” buyuruyor Peygamberimiz. Büyük bir müjde bu. İnsanın kendini görmesi açısından da bir ayna aynı zamanda. Bu gürültülü gayya kuyusunda bir nefes aralığı çünkü hepimize. Bütün hır gürüyle fır dönerken dünya, cevabını kişinin sadece kendisinin bilebileceği bir soru. Bir yoklama testi.
Yılın en güzel günlerinin kapısındayız işte. Akıp giden her şeyi bir kenara bırakabilmenin en ikna edici gerekçesi. Gerçeği sıklıkla ıskalayanlar için bir yıllık bakım mevsimi.
Sevinmeliyiz. Hz. Peygamber’in hayatını satır satır yeniden okumak için bir vesile. Tecrübesiz olanlar için bile kalbin ustalıkla çalıştığı bir devrin kapısındayız. Ramazan geliyor. Sevinmeliyiz. Ve ‘asıl konu’ya bütünüyle yeniden geri dönebilmek için önümüze serilen bu muazzam imkânı fark etmeliyiz. Bu bir ödev; sevinmek gibi.
Dünya yine dönecek, bütün iyi ve kötü taraflarıyla. Bütün kiri ve pasıyla. Haber bültenleriyle, iyi ve kötü edebiyatıyla, tüm sanatlarıyla dünya yine dönecek. Ama insanın kendi hikâyesine dönebilmesi için mümkün en iyi vakit yaklaşıyor, sevinmeliyiz.
Bunu tüm gündemimizin tam ortasında tutarak yapabiliriz.
Tüm itirazlarımızla: dünyada ve Türkiye’de kültür endüstrisinin savaş makinasının tezgâhı nasıl çalışıyor, dökülen yaldızlarından ve ifşa olan konuşmalarından biraz daha iyi anlıyoruz. Bunu unutmadan.
Tüm sevincimizle: Yahya Sinvar’ın aslında Hicri birinci yüzyıldan çıkıp çağımıza gelen devasa bir abide olduğunu ve bu çağın daha büyük herhangi bir kimseye şahitlik etmediğini biliyoruz. Bunu kaydederek.
Ve daha bir sürü başka şey. Dahası elinizde tuttuğunuz sayının sayfaları arasında.
Önümüzdeki ay Ramazan.
Sevinmeliyiz.